23 Ağustos 2014 Cumartesi

UKRAYNA’DA KİLİSE SAVAŞLARI

  
Moskova Patrikhanesine bağlı Ukrayna Ortodoks Kilisesinin yeni başkanı 16 Ağustos tarihinde  yapılan törenle 69 yaşındaki Metropolit Onufry oldu.

Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin Başpiskoposu Vladimir, 5 Temmuz'da iç kanamaya bağlı olarak hayatını kaybetmişti. Vefat eden merhum Metropolit Vladimir, kilisedeki farklı siyasi eğilimleri dengede tutan biriydi ve bu nedenle seçimlerin Rusya’ya yakın ve Rusya’ya mesafeli kesimler arasında geçeceği öngörüldü.

Moskova Patrikhanesi’ne bağlı Ukrayna Ortodoks Kilisesinin resmi temsilcisi Georgiy Kovalenko, basın servisi aracılığı ile yaptığı açıklamada; Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kiril’in Ukrayna Ortodoks Kilisesi Başkanlığı seçimlerine davet edilmediği bildirildi. 

Kiev'de yapılan cenaze merasimine katılan Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ise ayinden sonra yaptığı açıklamada şöyle konuştu: 

Ukrayna kilisesi bugün büyük bir kişiyi kaybetti. Başpiskopos Vladimir kiliselerimizin kurucusuydu. Ukrayna’nın içinde bulunduğu bu zor dönemde ona ihtiyacımız vardı. Kendisi mütevazı, seçkin bir adam, bilge bir şahsiyet, hayır sahibi, güçlü bir inancı olan bir Hıristiyan’dı.

Ukrayna yaklaşık 45 milyon nüfusa sahip bir ülkedir. Nüfusun büyük bölümü ise Ortodoks’tur. Ukrayna’daki Ortodokslar başlıca iki kiliseye bağlıdırlar. Rusya’ya yakın olan kesimler Moskova Patrikhanesi’nin Ukrayna Metropolitliği’ne bağlıdır. Milliyetçi ve Batı yanlısı Ortodoksların büyük bölümü ise Moskova Patrikhanesi’nden bağımsızlığını ilân eden Kiev Patrikhanesi’ne mensuptur. Turuncu Devrim ile cumhurbaşkanı olan Viktor Yuşçenko’nun başkan olmasındaki etkenler arasında Batı taraftarı kiliseleri de zikretmek gerekiyor. Çünkü Ukrayna’daki başlıca iki kilise de kendi açılarından hayli kuvvetli pozisyondadırlar ve kitleleri etkileme güçleri de yüksektir.

Bir araştırmaya göre Ukrayna; Kıbrıs Rum Kesimi, Polonya, Slovakya ve Portekiz’den sonra, en dindar beşinci Avrupa ülkesi konumundadır.  Ülkede Rum Katolikler de denen Uniat Kilisesi de dâhil olmak üzere yüzde 15 civarında (6-7 milyon) Katolik ve ayrıca 400-500 bin civarında Yahudi bulunmaktadır.

Ukrayna; Fener Rum Patrikhanesi ile Moskova Patrikhanesi arasındaki sorunlu hususlardan da biridir. Soğuk savaş döneminin ardından Rusya’nın eski coğrafyasında (SSCB) bulunan Ortodoks halkların üzerinde Moskova Patrikhanesi’nin hâlâ etkili olmasını sağlama gayretleri başladı. Zira 200 milyondan fazla Slav-Ortodoks’un (dini açıdan) başı konumunda bulunan Rus Kilisesi üzerinde, ABD’nin Rum Patrikhanesi’ni kullanarak etki/baskı kurma gayretleri soğuk savaş döneminin hemen ardından daha da yoğunlaştı. Rusya’nın kendi patrikhanesini kullanarak ve kiliseye her türlü desteği de vererek güçlendirme çabalarının karşısında, ABD’nin de Rum Patrikhanesi’ne olan ilgisi ve desteği arttı.

Sovyetler Birliği yıkılınca Patrik 2. Aleksey, Amerika’daki kiliseyi Rusya'daki kilise ile birleştirmek istedi.  ABD Rus Kilisesi ise iki şartla bu birleşmeyi onaylayacaklarını açıkladı. Bunlardan ilki komünistlerin katlettiği insanlar için bir anma günü ilan edilmesiydi. Diğeri ise Patrik Sergey için ortaya atılan komünistlere koşulsuz boyun eğmiş olduğu iddiasına karşılık, Rus Kilisesi tarafından tüm Ruslardan özür dilenmesiydi.

Bu talepler  Putin ve Patrik Aleksiy tarafından kabul edilmedi ama yine de birleşme gerçekleşti. Bu birleşme ile birlikte Moskova Patrikhanesi çok güçlendi ve Fener Rum Patrikhanesi’nin Ortodoksların lideri olma pozisyonunu kabul etmedi ki bu zaten Putin’in de kabul etmediği bir durumdu. Dünya’daki en büyük Ortodoks nüfus bilindiği gibi Rusya’dadır. Bu noktaya, Rusya’nın değişimden önceki pozisyonunu ve SSCB dönemini de göz önüne alarak bakarsak, Ortodoksların yarıdan fazlasının bu coğrafyada bulunduğu görülmektedir.

Moskova Patrikhanesi bu bağlamda; dünyadaki en büyük Ortodoks cemaate sahip olduğunu ve Dünya üzerindeki her 2 Ortodoks’tan birinin Rus olduğunu her fırsatta ortaya koymaktadır.

Sovyet Rusya’nın dağılması ile birlikte Moskova ile sürekli rekabet içinde olan Rum Patrikhanesi ile Ukrayna ve Gürcistan kiliseleri arasında temaslar başladı. Bu kiliselerin eskiden Moskova olan dini idare merkezini ya da otoritesini kendi ulusal politikaları çerçevesinde, kabul etmemeleri ise zaten çok doğaldır. Eskiden Moskova Patrikliği’ne bağlı olmak durumunda/zorunda olan SSCB’den ayrılmış bu ülkelerin, doğal bir milli tepki olarak Moskova’ya dini açıdan bağlı kalmama istekleri bu bağlamda anlaşılır bir tepkidir.

Moskova Patrikliği ile Fener Rum Patrikhanesi'nin arasında ezeli bir rekabet hatta husumet bulunmaktadır. Bu rekabet ya da husumet; Osmanlılara karşı yardım vaadi karşılığında Bizans’ın Ortodoksluk ve Katolikliğin tek çatı altında yapılanmasına rıza göstermesinden kaynaklanır. İstanbul’un Fethi’nden hemen önce yapılan son Paskalya Ayini bu bağlamda, Vatikan tarafından görevlendirilmiş bir kardinal tarafından ve Katolik ritüeline göre idrak edilmişti. Rus Kilisesi, İstanbul’un Fethi’nden sonra bir dönem kendisini 3.Roma olarak da saymış ve Ortodoksluğun hamisi rolünü uzun süre sürdürmüştür. Ruslar; Bizans’ın dine “ihanet” ettiğine hâlâ inanırlar.

Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihi kadar eski olan Rum Patrikhanesi’ne olan ABD ilgisi ise Sovyet Rusya’nın çöküşü ile birlikte ABD’nin adeta bir dış politika hedefi şeklini aldı. Rus Kilisesi’nin şemsiyesi altında ya da himayesi altında olmayı kabul etmeyen ve Sovyet rejiminin çöküşünün hemen ardından Rus Patrikhanesi’nin dini hiyerarşisinden kopan Baltık ülkelerinin kiliseleri ile Ukrayna ve Gürcistan kiliseleri bu dönemde Moskova’dan ayrılmışlardır.

Eski Sovyet coğrafyasında bulunan devletler ile olan siyasi ve ekonomik ilişkiler politik açıdan bu süreçte çok önem kazandı. ABD ile AB’nin bu ülkelerde etkili olmasının getireceği kazanımlardan ötürü, çok fazla siyasi etkenin arasına bu Ortodoks halkların Moskova’nın dini otoritesinden etkilenmemeleri de eklendi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in iktidara gelmesinden sonra Rusya için daha fazla önem kazanan Avrasya coğrafyasında Ukrayna'nın Batı yanlısı bir politika izlemesi, Rusya açısından kabul edilmemiştir. Çünkü Ukrayna, 45 milyon nüfusuyla ve kalabalık Ortodoks cemaatiyle Rusya açısından son derece önemli bir ülkedir.

Ukrayna’nın bu önemli pozisyonu; Moskova Patrikliği ile Fener Rum Patrikhanesi arasındaki Ukrayna’nın kendi ruhani alanlarında olduğu iddialarını da beraberinde getirmektedir. Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç, 2010 yılında yaptığı Türkiye ziyareti kapsamında, Rum Patrikhanesi’ne de bir ziyarette bulunmuştu. Yanukoviç bu ziyaretinde Ortodoks Dünyası’nın birleşerek merkezinin "Konstantinopolis Patrikhanesi" (Fener Rum Patrikhanesi) olması gerektiğini söylemişti. Kiev Patrikhanesi Basın Sözcüsü Başpiskopos Yevstrayiy de Al Jazeera’ye yaptığı bir değerlendirmede, Ukrayna’nın Fener Rum Patrikhanesi’ne tam anlamıyla bağlanmasının, Moskova Patrikhanesi açısından büyük bir darbe olacağını şu sözlerle ifade etmiştir:

Moskova Patrikhanesi, Dünya’daki en geniş cemaate sahip Ortodoks Kilisesi olduğunu söylüyorsa bu Ukrayna’daki Ortodoks Cemaati’nin sayesindedir.

Penta Center of Applied Political Studies Başkanı siyasal bilimci Volodimir Fesenko ise metropolit seçimlerinden önce bir değerlendirme yaparak şunları söylemişti:

Ukrayna Metropolitliği, Doğu ve Güney Ukrayna’da yaşayan ve Rusça konuşan inançlı insanların bağlı olduğu kilisedir. Rusya ile Ukrayna arasındaki anlaşmazlık her iki kiliseyi zor durumda bırakmıştır. Seçimleri Rusya yanlısı bir din adamının kazanması; Rusya’ya yandaş olmayanların olanların tepkisini çekecektir ki bu da ardından kilisenin parçalanmasına neden olabilir.

Bu bağlamda; Metropolit Onufry’in Ukrayna Kilisesi’nin yeni başkanı olması birçok kesimde memnuniyet yarattı. Uzmanlar, bir yandan ülkedeki mevcut siyasi krizin en azından kiliseye de yansımayacağı görüşündeler, öte yandan bunu fırtına öncesi sessizlik olarak algılayanlar da mevcut!

Tamamen zıt olan bu görüşlere bakarak; Rusya destekli Moskova Kilisesi ile ABD destekli Fener Rum Patrikhanesi’nin Ukrayna Kilisesi’ndeki güç savaşı için şu an sadece ötelenmiş olduğunu söylemek de mümkün…

Metropolit Onufry; Dormition Katedrali'nin meydanında halka açık olarak düzenlenen törenle Ukrayna Ortodoks Kilisesinin yeni başkanı oldu. Törene katılan kilise temsilcileri şunlardır:

Fener Patrikhanesi, İskenderiye, Kudüs, Gürcistan, Sırbistan Yerel Ortodoks Kiliseleri temsilcileri, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Polonya, Slovakya, Çek, Amerika'da Ortodoks Kilisesi, Rusya dışındaki Rus Ortodoks Kilisesi ve Rus Kilisesi (Patrik Kiril’in temsilcisi olarak Volokolamsk Metropoliti Hilarion katıldı.)