27 Şubat 2011 Pazar

Rum Patrikhanesi’ni Artık Durdurmak Mümkün Değil!

10 Şubat’ta bu sitede yazdığımız yazının başlığı; “Rum Patrikhanesi; Türkiye Cumhuriyeti ile dalga mı geçiyor?”  şeklindeydi. Rum Patrikhanesi’ndeki, metropolit rütbesinde olan TC vatandaşı papaz sayısının yetmediği gerekçesiyle, 12 kişiden oluşan “Sen Sinod”  dinî kuruluna, 2004 yılından itibaren 6 yabancı uyruklu papaz dâhil edilerek kurul bu şekilde teşkil edilmeye başlandı. Bunu da daha önce bu sitede çıkan yazılarımızda dile getirdik ve irdeledik.

2010 yılı sonlarında aynı gerekçeyle 17 papaza TC vatandaşlığı verilmesi istenmiş, bunlardan 13’üne vatandaşlık verilmişti. O esnada; aslında 20 civarında metropolit vardı ve kurul sayısını tamamlayamama gibi de bir sorunları yoktu. Buna rağmen direndiler ve bunu başardılar. Kadrolarında 13 taze TC vatandaşı olmasına karşın bu kurul yine 6 yabancı ile görevini sürdürdü ve buna müdahale edilmedi.

Ekümenik Patrikhane’ye fazlasıyla “maiyet”  sağlama adına yapılan tüm girişimler bu süreçte hep Rum patrikhanesi lehine sonuçlandı. Bu süreç; Patrikhane’nin siyasileri ve görevlileri de hedef alan iç kulis çalışmalarının bir eseridir ve onların vizöründen bakılırsa fevkalâde başarılıdırlar. Zira siyasiler ve görevliler çok ustaca sürdürülen dış baskılar neticesinde 13 kişinin TC vatandaşı olmasına izin vermiştir.

Talep edilen 17 kişi arasında olan fakat bazı çekinceler nedeniyle 13 kişi arasında yer almayan “Marmara Adası Metropoliti”ne de geçtiğimiz bir iki hafta içinde sessiz sedasızca TC vatandaşlığı verildi. Yine bu 17 kişiden biri olan ve aile fertleri arasında Türkiye açısından fevkalade sakıncalar olan “Avusturya Metropoliti” için ise ısrar etmeyi kestiler. Ama sonra anlaşıldı ki bu kişi ağır bir kanser hastasıdır ve bir anlamda ona yatırım yapmayı fazla zorlamadılar.

Yine bu süreç içinde; Sen Sinod kurulu için artık fazlasıyla metropolit olmasına rağmen 11 ilave şahıs için tekrar TC vatandaşlığı almak için müracaat edildi ve şu an bunların muameleleri de sürdürülmektedir Bu sitedeki eski yazılarımızda bu gelişmelere sürekli yer verdik. Ne yazıktır ki Türkiye açısından fevkalâde önemli olan bu gelişmeleri ulusal medyada dile getiremedik. Basit bir polisiye kaza için sayfalarca/dakikalarca yer ayıran ulusal medyamız; bu konulara çok duyarsız kaldı ve birkaç basit ve “sempatize” eden ifadeler içeren haberler dışında basında bu gelişmeler yer bulmadı.

1 Mart’ta yeni “Sen Sinod” kurulu göreve başlayacaktır. Bu kadar metropolit sayısına ulaşan kurulda artık vatandaş yapılan 13+1 kişi arasından 6’sına görev verilmesini doğal olarak beklerken “skandal” liste elimize ulaştı. Bu listede sadece bir taze TC vatandaşı yer aldı ve 12 kişinin içinde yer alan 6 yabancı yerine yine yabancı uyruklu 5 metropolit atandı.


Buna ne demek gerekir? “Türkiye Cumhuriyeti ile dalga geçmek mi alay etmek mi?” Bunun tek adı vardır!

Kepazelik

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile bu kadar oynanmamalı diye düşünüyoruz. O kadar fütursuzca hareket etmekteler ki bunun adına “kepazelik” demek de bize göre çok hafif kalmaktadır.

Amerika’nın baskısı ya da desteğiyle “ithal” bir patrik olan ve bir oldubitti ile TC vatandaşı yapılan, 1948 ile 1972 yılları arasındaki Patrik olan “Athenagoras” dönemi; tarihin tekerrür halinde olması söylemine uygun olarak “tekerrür” etmektedir.

O dönemde de papaz ihtiyacının karşılanması diye başlayan, sonra ise bıktırıcı bir şekilde sürekli olarak T.C. yapılmak istenen papaz listelerinin Türkiye’nin önüne konduğu bir süreç yaşanmıştı. Athenagoras; “Kanlı Papaz Makarios”u “Kıbrıs Başpiskoposu” olarak tayin ederek Kıbrıs’taki sürecin başlamasına neden olan kişidir ve bunu da her defasında vurgulamakta fayda vardır!

Şimdi Türkiye’yi artık alay mevzusu haline getiren listeye göz atalım. 6 yabancı arasından sadece “Karpat Metropoliti Georgios Panagiotis” taze TC vatandaşıdır. Diğer 6 kişinin adları söyledir:

San Francisco Metropoliti Gerasimos Muhaleas

Kore Metropoliti Aristotelis Zografos

İngiltere/Tianon Metropoliti Emanuil Lolulourgas

Rethimni ve Avlopotamos Metropoliti Anthimos Sirianos

Ve çok kez Türkiye’de haber olarak Türk kamuoyunun tanıdığı biri olan; Bergama Metropoliti Yoannis Zizioulas

Türkiye topraklarındaki Bergama için, Yunanistan’da kurulu Bergama Metropoliti olan Yoannis Zizioulas 1 Mart’taki görevi için Türkiye’ye gelirken yanında, 1925’te Türkiye ile Yunanistan’ı tekrar savaşa sokmak üzere olan simge patrik “Konstantin Araboğlu”nun kemiklerini de getirecektir. Bu kemikler; 6 Mart’ta Patrikhane’de yapılacak bir ayinde törenden sonra Balıklı Mezarlığı’ndaki patriklerin arasına gömülecektir.

1925 yılında mübadeleye tabii bir Yunan uyruklu olmasına karşın, bir oldubitti ile patrik seçilen ama buna muvaffak olamadıkları ve sınır dışı edilen “Konstantin Araboğlu” meselesindeki işleyen süreç ile ilgili de bu sitedeki daha önceki yazımızı bir kez daha okumanızı tavsiye ederiz.

Sessiz değil ama hayli derinden geliyorlar. Adımlar sürekli atılmakta... “Megali İdea” için vazgeçmiyorlar, bir gün İstanbul’un yine “Konstantinopolis” olması ülküsünden vazgeçmiyorlar.

Sadece izliyoruz, edindiğimiz bilgileri paylaşıyoruz ve tarihe not düşüyoruz.

Umarız ki bir gün “Ben demiştim!” ya da “Ben yazmıştım!” demek zorunda kalmayız...